beyhude ne demek?
Kökeni: Farsça
- Yararsız, anlamsız, gereksiz, faydasızBeyhude münakaşalar olacağını anladı. P. Safa
- Boşuna, nafileBeyhude kendini öldürteceksin. R. N. Güntekin
- Boş, boşuna, boş yere. (Osmanlıca'da yazılışı: beyhûde)
 Abortive. Abortive.
 Futile. Futile.
 In vain. In vain.
 Vain. Vain.
 Useless. Useless.
 To no end. To no end.
beyhude yere
- Boş yere, boşu boşuna, gereği yokken.
- Yok yere.
 Uselessly. Uselessly.
beyhudelik
- Beyhude olma durumu
- Faydasızlık, boşuna olma.
 Uselessness. Uselessness.
 Vanity. Vanity.
