beyaz çamaşırlar ne demek?
White goods.
white
- Ak renk
- Beyazlık, aklık
- Biyol
- Renksiz, sararmış, soluk, solgun
- Lepiska, san
- Gümüşten yapılmış boş,yazısız, saf, lekesiz: beyazlar giymiş
- Öfkeden bembeyaz kesilmiş
- Akkor
- Beyazlatmak, ağartmak
- Badana sürmek
beyaz
- Mahalli yerlerde kadın adı olarak kullanılmaktadır.
- Baskıda normal karalıkta görünen harf çeşidi.
- Beyaz ırktan olan kimse
- Ak, kara, siyah karşıtı.
- Bu renkte olan.
- Günahsız, temiz.
- Kar rengi, ak.
- En açık renk.
- Temiz, lekesiz.
- Yarı işlenmiş keçi derisi.
beyaz adam
- Beyaz ırka mensup olan kişi.
- Avrupalı.
Honky.
Paleface.
White.
White man.
çamaşır
- İç giysisi
- Kirli eşyaları yıkama işi
- Yıkanması gerekli olan, kirli.
Washing.
Linen.
Clothes.
Laundry.
Washings.
Wash.
Underwear.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
beyazbeyaz adambeyaz afrika gergedanıbeyaz ağaç kelebeğibeyaz alacalı böbrekbeyaz altınbeyaz altın lehimibeyaz arsenikbeyaz atbeyaz ateşbeyabeyabanbeyadbeyadıkabeyadirçamaşırları kurutup ütülemeden bırakmakçamaşırları yıkamakçamaşırlıkçamaşırlık süzgeciçamaşırçamaşır askısıçamaşır azgınıçamaşır bitiçamaşır çividi