beyanat vermek ne demek?
- Demeç vermek, konuşmak.
Fakat son zamanlarda bazı memurların beyanat vermeyip izahat verdikleri anlaşılmıştır.
N. Hikmet
demeç
- Yetkili bir kimsenin bir konuda yayın organlarına yaptığı açıklama, beyanat
Declaration.
Speech.
Statement.
Statement (made by sb in authority.
beyanat
- Demeç, bildiri
- (Beyan. C.) Nutuklar, izahlar, açıklamalar, beyanlar.
Statement.
Declaration.
Speech.
beyanatta bulunmak
- Demeç vermek.
- Belli bir konu hakkında açıklamada bulunmak.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
beyanatbeyanatta bulunmakbeyanbeyan edenbeyan eden kimsebeyan ederekbeyan edici tescilbeyabeyabanbeyadbeyadıkabeyadirbeybey ardından çomak çalan çok olurbey armudubey aşı borç, düğün aşı ödünçbey erkivermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious