barutlu fitil ne demek?

  1. (en)Slow match.

slow

  1. Yavaş, ağır, bati
  2. Ağır yürür, yavaş gider
  3. Geri kalmış
  4. Güç anlayan
  5. Can sıkıcı, bıktırıcı
  6. Hızlı koşmaya elverişli olmayan (koşu yolu)
  7. Yavaş yavaş, ağır ağır
  8. , (sık sık up veya down ile) hızını eksiltmek, yavaşlatmak
  9. Ağırlaşmak, yavaşlamak, gecikmek
  10. Yavaşlamak, yavaşlatmak

barutluk

  1. Barut saklanan kap veya yer, barut kabağı.
  2. (en)Powder flask.
  3. (en)Powder horn.

barutla ateş bir yerde durmaz

  1. Kızla erkeğin baş başa yalnız kalmaları kötü sonuçlar doğurabilir.

fitil

  1. Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici madde
  2. Derin yaraların tedavisinde, yara içine salınan steril gazlı bez şeridi
  3. Anüse konulan donmuş yağ kıvamında ve koni biçiminde ilaç.
  4. Eskiden topları ve şimdi lağımları ateşlemekte kullanılan kaytan biçiminde tutuşturucu madde.
  5. Kumaşın altına kaytan biçiminde bükülmüş bir şey koyup üstten dikerek yapılan kabartma yol.
  6. Koltuk, sandalye vb. oturulan eşyanın yapımında dikiş veya çivileri gizlemekte kullanılan şerit.
  7. Yollu bir biçimde dokunmuş kumaş.
  8. Elli kâğıtla oynanan ve en az sayısı olanın kazanması kuralına dayanan bir iskambil oyunu
  9. Akım geçirildiğinde ışık ve eksicikler salan iletken parçası.
  10. Akım geçirildiğinde ışık ve eksicikler salan iletken parçası.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

barutlukbarutla ateş bir yerde durmazbarutla oynamakbarutbarut ağacıbarut deposubarut esmeribarut fabrikasıbarubaru kalkanıbaruch samuel blumbergbaruch spinozabarudibarbar and linebar ateşibar barbar bar dolaşıp içki içmefitilfitil ateşlemelifitil fitil burnundan gelmekfitil gibifitil gibi sarhoşfitil gibi sarhoş olmakfitil olmakfitil otufitil sarığıfitil vermekfitikfitik asitfitfit as a fiddlefit bothfit forfit for a king
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın