barut kokusu gelmek ne demek?

  1. Savaş tehlikesi sezilmek.

savaş

  1. Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, muharebe, harp, cenk.
  2. Uğraşma, kavga, mücadele.
  3. Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele.
  4. Hayvanların birbirleriyle yaptığı mücadele.
  5. Bir toplumun başka bir topluma, isteğini benimsetme amacıyla tüm olanakları ve güçleriyle yaptıkları düzenli saldırı.
  6. Ülke veya ülkeler topluluğu arasında meydana gelen silahlı vuruşma, cenk, muharebe, harp, doğuş, kavga. mücadele, uğraş.
  7. Silahlı çatışma.
  8. (en)War.
  9. (en)Fighting.
  10. (en)Wartime.

barut

  1. Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı madde.
  2. Kovan içerisinde çok kısa zamanda yanarak hacminin 300 ile 900 katı oranında gaz meydana getirmek suretiyle mermi çekirdeğinin itilmesini ve silahın tekrar kurulmasını sağlayan, fişeğin yanıcı maddesi.
  3. Tutuşturulduğunda hızla yürüyen tepkimelerle oluşan gaz ürünlerinin yaptıkları basınçla patlayan, potasyum nitrat, toz odun kömürü ve kükürt karışımı.
  4. yanıca - yakıcı madde
  5. Yun. Güherçile ile kükürt ve kömürden mürekkeb, alev alıcı bir maddedir ki, toz halinde olup, umumiyetle ateşli silahlarda ve taş kırmak gibi işlerde kullanılır.
  6. (en)Gun-powder.
  7. (en)Gunpowder.
  8. (en)Powder.
  9. (en)Quick to anger person.
  10. (en)Black miner's powder.

barut ağacı

  1. Cehrigiller (Rhamnaceae) familyasından, 2-3 m yükseklikte, kabukları müshil olarak kullanılan ağaççıklar. Ciğar.
  2. (en)Black alder, dog wood.
  3. (fr)Bourdaine
  4. (la)Frangula alnus

koku

  1. Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu
  2. Güzel kokmak için sürülen esans.
  3. Belirti, işaret.
  4. Maddelerin duyularla algılanabilen uçucu kısımları.
  5. (en)Smell.
  6. (en)Scent.
  7. (en)Odor.
  8. (en)Odour.
  9. (en)Fragrance.
  10. (en)Aura.

gelmek

  1. Getirmek
  2. Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak
  3. Geriye dönmek
  4. Oturmaya, ziyarete gitmek.
  5. İsabet etmek.
  6. Varmak, ulaşmak.
  7. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek.
  8. Ortaya çıkmak, doğmak.
  9. Belli bir süre dolmak
  10. (en)Put in.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

barutbarut ağacıbarut deposubarut esmeribarut fabrikasıbarut fıçısıbarut gibibarut hakkıbarut kabağıbarut kesilmekbarubaru kalkanıbaruch samuel blumbergbaruch spinozabarudikokusu çıkmakkokusu olmakkokusu sinmekkokusu sinmiş olmakkokusunda olmakkokusundan anlamakkokusunu alkokusunu almakokusunu almakkokusunu gidermekkokuskokusal imlerkokusal markakokukoku almakoku alma duyusukoku alma epitelikoku alma hücreleri
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın