bağlanma ne demek?
- Bağlanmak işi.
- Öğecikler arasında nicem yasalarına göre devinen eksiciklerin, durularına dayalı kimyasal kuvvetler oluşması.
- Öğecikler arasında nicem yasalarına göre devinen eksiciklerin, durularına dayalı kimyasal kuvvetler oluşması.
- Uçucu bir maddenin sabit hale gelmesi.
- Virüs çoğalma döngüsünün ilk adımı, virüsün hedef hücreye tutunduğu aşama.
- Dümen yelpazesinin dümen fitiline tutturulması.
 Linkage. Linkage.
 Attachment. Attachment.
 Bond. Bond.
 Binding. Binding.
 Commitment. Commitment.
 Connection. Connection.
 Mooring. Mooring.
 Bonding. Bonding.
 Bindung  Fiziksel Bindung  Fiziksel
bağlanmak
- Bağlama işine konu olmak
- Sevmek, içten bağlı olmak
- Yalnızca belli bir işle uğraşmak.
- Bir şey bir kimseye ayrılmak, tahsis edilmek
- Sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak, angaje olmak.
- Beklenen şey elde edilmez olmak.
- Tabi olmak, kapılmak, inkıyad etmek, iktida etmek, imtisal etmek.
 Have down on smb. Have down on smb.
 Be tied. Be tied.
 Be attached to. Be attached to.
bağlanma enerjisi
- Bk. bağlanım erkesi
- Enzim ve substrat veya almaç ve ligant arasındaki kovalent olmayan etkileşimlerden elde edilen enerji.
 Binding energy. Binding energy.
bağlanma eylemleri
 Connect actions Connect actions
