bağlamalık ne demek?
- Bağlamaya yarayan.
- Geniş açılıklı bir döşemede biçilmiş kirişlerin üzerine eklenen ahşap parçalar. (İnşaatçılık)
- Zıvana deliğinin yan yüzeyleriyle zıvana dilinin ortasına açılan delik. (Ağaç işleri)
- Bağlanacak halde olan, çileden çıkmış.
- Gergi.
- Kavila deliği.
- Hatıl.
- Horizontal beam.
bağlamalı savak
- İçerisinden akan suyun süzülmesine sağlayacak bir şekilde yapılmış geçide sahip ölçme savağı. (Tarım)
- Contracted weir.
bağlama
- Üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz.
- Yapılarda duvarları birbirine bağlayan kiriş, putrel vb.
- Bağlamak işi.
- Bağ, bağlayan şey.
- Bitkiyi bağ ile sarma.
- Halatların sıkı sıkıya bağlanması.
- Kan damarını bağ ile sıkmak.
- Türk edebiyatında kitap yazma, eser telif etme.
- Connecting.
- Affiliation.