aylamak ne demek?
- Beklemek.
- Sürmek, devam etmek.
- Ayı dolduran bir süre geçirmek, aylarca kalmak.
- Döndürmek.
(-i durum ekiyle kullanılan fiil), halk ağzında.
aylama
- Aylamak işi.
- Taçkapı denilen büyük kemerli kapıların başkemerlerini vücuda getiren ve gittikçe küçük kemerler.
- Tabloların üst tarafına yarım ay şeklinde kavisli olarak yapılan şekil.
- Kavs-i kemer.
Halo, corona, ring, aureole, gloriole, nimbus; aureola, dark band of skin which surrounds a nipple; glory.
Curve, bend.
Lunette.
ayla
- Ayın ve bazı yıldızların dolayındaki ışık çevresi, ay ağılı, ayevi, hale.
- Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi.
- Puslu havalarda Güneş ya da Ay tekerini uzaktan saran ışıklı halka; bir kuyrukluyıldızı saran ışıklı küre.
- Belirli bir etki yaratmak amacıyla özel bir aydınlatmaya başvurularak baş çevresinde oluşturulan ışıklı teker; ağılın istenilerek yapılanı.
- Hale.
- Ay'ın ve güneşin etrafında bazı zamanlarda görülen halka, ayla. beyaz ışık. (bkz. hale)
- Kadın, eş, zevce.
- Dönen, devreden.
Aureol.
Halo.