ardılma ne demek?
- Ardılmak işi.
ardılmak
- Birisinin sırtına asılmak.
- Sataşmak, çatmak.
- Musallat olmak, asılmak, takılmak.
To ride sb piggyback.
To pester.
To bother.
To harass.
ardılmak
- Birisinin sırtına asılmak.
- Sataşmak, çatmak.
- Musallat olmak, asılmak, takılmak.
To ride sb piggyback.
To pester.
To bother.
To harass.
ardıl
- Bir çıkarımda varılan sonuç.
- Arda, halef.
- Birinden boş kalan bir yere geçenin veya geçecek olanın kendinden öncekine göre adı.
- Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, öncel karşıtı.
- Art arda gelen.
- Müteakip.
- Halef.
Exante.
Sequential.
Successive.