aim justifies the means ne demek?

  1. Hedefe giden her yol mubahtır
  2. Görevleri yerine getirmek için yapılan her şey hoş görülebilir
  3. Tüm araçlara izin verilebilir

aim

  1. Hedeflemek, nişan almak, kastetmek, niyet etmek, yöneltmek, doğrultmak, çalışmak ( e), fırlatmak (füze)
  2. Hedefe doğru çevirmek mermi, söz veya iş)
  3. At ile kastetmek, maksadı olmak
  4. Nişan almak
  5. Niyet etmek.
  6. Maksat, emel, niyet, amaç, gaye
  7. Nişan alma
  8. Hedef yönü
  9. Nişan tahtası, hedef

aim at

  1. Hedeflemek, kastetmek, amaçlamak, niyetlenmek, çalışmak ( e)

the

  1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
  2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
  3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

aimaim ataim dot steeringaim highaim offaim toaim to doaimedaimed ataimeeaiai active ingredientaia ekleaibAibini düğümcüklerijustifiedjustifierjustifiabilityjustifiablejustifiablyjustificabilityjustificationjusticejustice and injusticejustice departmentjustice of taxationjustice of the peace
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın