acılık ne demek?

  1. Acı olma durumu

    Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu.

    Ö. Seyfettin
  2. Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık

    Yüreğinde derin bir üzüntüyle acılık vardı.

    M. Ş. Esendal
  3. Mec. Sertlik, şiddet.
  4. (en)Bitterness.
  5. (en)Acridness.
  6. (en)Acridity.
  7. (en)Gall.
  8. (en)Acrimony.

acı

  1. Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı.
  2. Tadı bu nitelikte olan
  3. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap
  4. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem
  5. Koyu (renk)
  6. Keskin, hoşa gitmeyen, şiddetli
  7. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, korkunç
  8. Kinin ve diğer bazı alkoloitlerle kafein gibi değişik maddelerin, suda seyreltilmiş çözeltilerinin oluşturduğu tat veya bu tadı veren saf veya karışık maddelerin duyusal özelliği.
  9. (en)Bitter.
  10. (en)Peppery.

acılık tayini

  1. Yağların eter içinde floroglusinol ve hidroklorik asitle muamele edilmesiyle yapılan oksidatif belirleme testi, Kreiss deneyi.
  2. (en)Rancidity test.

acılık vermek

  1. (en)Envenom

Türetilmiş Kelimeler (bis)

acılık tayiniacılık vermekacılıacılı bir biçimdeacılı giciliacılı hint baharatıacılı hint yemeğiacılanmaacılanmakacılar içinde can çekişmeacılara göğüs germeacılara katlananacıacı acıacı acı ağlamakacı acı bağırmakacı acı havlama
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın