above ne demek?

  1. Yukarısına, yukarısında, üstüne, üstünde

    She was then living in a room above the store: O zamanlar dükkanın üstündeki bir odada oturuyordu.

  2. -den yukarıya, yukarıda
  3. Üstün
  4. Daha yukarıda olarak, sıraca önce olarak
  5. -den üstün. Rütbe veya iktidarca üstün olarak.

    A field marshal is above a brigadier: Feldmareşal rütbece tuğgeneralden üstündür.

  6. Yukarıda olan

    I want to buy the book which one is above. I don't want the one on the below.

  7. -e hakim olan, -e bakan

    For many years she lived on a hill above the Bosphorus: Yıllarca Boğaza hakim bir tepede oturdu.

  8. Yukarıda zikredilmiş, daha önce gösterilmiş olan

    I shall interview the above on Friday: Yukarıda adı geçenlerle Cuma günü görüşeceğim.

  9. Semada olan, gökteki. Allah.

    It's a gift from above: Allah'ın bir hediyesidir.

  10. -den çok, -den fazla. Hepsinden ziyade, bütün bunlardan başka.

    He prized it above all the others: Onun gözünde diğerlerinin hepsinden daha kıymetliydi.

  11. Yukarıdaki, sözü geçen

    The order came from above: Emir yukarıdan geldi.

above all

  1. Herşeyden fazla, özellikle, bilhassa

above average

  1. Ortalamanın üstünde.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

above allabove averageabove bar codeabove boardabove classeabove groundabove ground levelabove itemabove knee amputeeabove limitaboabo blood groupabo blood groups systemabo incompatibilityABO kan grubu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın