abide ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Anıt.
  2. Bk. anıt
  3. Önemli ve değerli yapıt
  4. (Abd. C.) Köleler. Abid. (Osmanlıca'da yazılışı: a'bide)
  5. Tapan, tapınan kimse.
  6. İbadet eden.
  7. Uzun müddet dillerde destan olup kalan beliye ve dahiye.
  8. (en)Monument.
  9. (en)Memorial.
  10. (en)Memorial anıt.
  11. (en)Cenotaph.
  12. (en)Edifice.
  13. (en)Dwell; 'You can stay with me while you are in town'; 'stay a bit longer--the day is still young'.
  14. (en)Put up with something or somebody unpleasant; 'I cannot bear his constant criticism'; 'The new secretary had to endure a lot of unprofessional remarks'; 'he learned to tolerate the heat'; 'She stuck out two years in a miserable marriage'.
  15. (en)To wait; to pause; to delay.
  16. (en)To stay; to continue in a place; to have one's abode; to dwell; to sojourn; with with before a person, and commonly with at or in before a place.
  17. (en)To remain stable or fixed in some state or condition; to continue; to remain.
  18. (en)To wait for; to be prepared for; to await; to watch for; as, I abide my time.
  19. (en)To endure; to sustain; to submit to.
  20. (en)To bear patiently; to tolerate; to put up with.
  21. (en)To stand the consequences of; to answer for; to suffer for.
  22. Bir yerde kalmak
  23. Sabit durmak
  24. Tahammül etmek, dayanmak, çekmek
  25. Ikamet etmek, oturmak, sakin olmak, mukim olmak abide by sebat etmek
  26. Itaat etmek durmak.
  27. Tahammül etmek, katlanmak, çekmek; kurala uymak, sadik kalmak; kalmak, beklemek;

anıt

  1. Önemli bir olayı veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide
  2. Önemi ve değeri çok olan eser.
  3. (Heykel, Mimarlık) Bir kişi ya da bir olayın anısı için dikilen yapı ya da heykel.
  4. Bir olayın veya kişinin tarih boyunca anılması için yapılan, simge niteliğinde heykel veya eser.
  5. Mec. Önemi ve değeri çok olan eser.
  6. Abide, eser.
  7. (en)Memorial.
  8. (en)Monument.
  9. (fr)Monument

abide by

  1. Bağlı kalmak, uymak, tutmak

abide by ones word

  1. Sözünde durmak, sözünü tutmak
  2. Sözünde durmak, sözünü tutmak (Yazılışı: abide by one's word)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

abide byabide by ones wordabide by the circumstancesabidedabideleşmeabideleşmekabideleşmemekabideleştirmeabideleştirmekabideleştirmemekabidabidalabidanceabidance by rulesabidane
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın