ağzına kadar ne demek?
- Boş yeri kalmayacak biçimde
İtalyan bandıralı gemiler ağızlarına kadar yüklü giderler.
S. F. AbasıyanıkBir bardağı bu yeşil şerbetle ağzına kadar doldurdu.
İ. O. Anar Up to the brim
To the brim
ağzına kadar doldurmak
Fill up.
ağzına kadar dolu
Brimful, chock a block, flush, full to overflowing.
kadar
- Ölçüsünde, derecesinde
- Büyüklüğünde, genişliğinde.
- Dek, değin
- Gibi
- Denli
- Süre belirten bir söz
- Miktarda, derecede
- Gösterme sıfatlarından biriyle bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir niceliği belirten bir söz
As much as.
As far as.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ağzına kadar doldurmakağzına kadar doluağzına kadar dolu kadehağzına kadar dolu olmakağzına kabar doldurmakağzına almakağzına bakakalmakağzına baktırmakağzına beslenmişağzına bir kemik atmakağzına bir parmak bal çalmakağzına bir zeytin verir, altına tulum tutarağzına burnuna bulaştırmakağzına düşmekağzına etmekağzı açıkağzı açık ayran delisiağzı açık kalmaağzı açık kalmakağzı açık kalmışkadarkadar çabukkadar etkadar ileri gitmekkadarekadarkakadagankadağakadahkadaitchakadakkad