açığa vurmak ne demek?
- Belli etmek, ortaya çıkarmak
Mantıksal bir dille açığa vurduğu bu harika önerinin aksayan bir yanı vardı.
N. Nadi Disclose.
Divulge.
Evince.
Expose.
Express.
Impart.
Publish.
Reveal.
To expose.
To reveal.
To disclose.
Bare.
Give away.
Give forth.
Leak.
Leak out.
To blow the lid off.
Proclaim.
Pronounce against sb.
Spit it out.
Testify.
Unbosom one's heart.
Ventilate.
açığa vurma
- Izhâr.
Revelation.
Giveaway.
açığa vuran
Tattletale
vurmak
- Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak.
- Ses çıkarmak için, bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak
- Etkisi bir yere kadar uzanmak, sokulmak, girmek, duyulmak, yansımak, aksetmek
- Hızla değmek, çarpmak.
- Sürmek.
- Takmak, koymak
- Bağlama, ilişkilendirmek
- Olduğundan başka biçimde görünmek.
Bang.
Beat.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
açığa vurmaaçığa vuranaçığa vurulmamışaçığa alınmaaçığa alınmakaçığa almaaçığa çıkan şeyaçığa çıkarıcı faktörleraçığa çıkarmaaçığa çıkarmakaçığa çıkışaçığa çıkmakaçığa çıkmamışaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağıvurmakvurmavurma bileşiğivurma çalgıvurma sesivurma zamanivurvur abalıyavur abalıya tutumuvur aşağı tut yukarıvur dediyse öldür demedi