şaşırdığını belli etmeden ne demek?

  1. (en)Without batting an eyelash, without batting an eyelid.

şaşırdım doğrusu

  1. (en)Bound: i will be bound!.

belli

  1. Beli olan
  2. Bilinmedik bir yanı olmayan, malum
  3. Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
  4. Belirli, muayyen
  5. (en)Apparent.
  6. (en)Clear.
  7. (en)Certain.
  8. (en)Specific.
  9. (en)Particular.
  10. (en)Known.

belli

  1. Beli olan
  2. Bilinmedik bir yanı olmayan, malum
  3. Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
  4. Belirli, muayyen
  5. (en)Apparent.
  6. (en)Clear.
  7. (en)Certain.
  8. (en)Specific.
  9. (en)Particular.
  10. (en)Known.

etmen

  1. Birlikte veya ayrı ayrı etkisini gösteren ve belli bir sonuca götüren güçlerden, şartlardan, ögelerden her biri, amil, faktör.
  2. Faktör.
  3. Etken.
  4. Birlikte ya da ayrı ayrı etkisini gösteren ve belli bir sonuca götüren güçlerden, koşullardan her biri.
  5. Zekâ ölçümünde, uygulanan iki ya da daha çok sayıda testten elde edilen sonucu belirleyen ve etkileyen böylece ayrı test puanları arasında bağlılaşma sağlayan varsayımsal özellik, yetenek ya da yetenek öğelerinden biri.
  6. (en)Factor, agent.
  7. (en)Agent.
  8. (en)Consideration.
  9. (en)Factor.
  10. (en)Consideration faktör.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

şaşırdım doğrusubellibelli aralıklarlabelli aralıklarla gerçekleşenbelli aralıklarla gerçekleşmebelli başlıbelli belirsizbelli belirsiz bir şüphebelli belirsiz görünmekbelli belirsiz gülümsemebelli belirsiz şeybellbell and spigot jointbell bottomedbell bottomed trousersbell bottoms
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın