önceden hazırlamak ne demek?
Preset, prearrange, precondition, prefabricate, predispose.
önceden hazırlanmamış
Unstudied.
önceden
- Başlarken, başlangıçta, daha önce, evvelce.
- Ibtidâen.
Beforehand.
Before now.
Previously.
Aforetime.
Beforetime.
Ahead.
In advance.
Already.
hazırlamak
- Bir şeyi kullanılacak, yararlanılacak duruma getirmek
- Bir şeyi ortaya koymak, gerçekleştirmek.
- Önceden düzenlemek.
- Önlem almak, sağlamak.
- Sebep olmak, yol açmak.
- Birini herhangi bir şeyi yapabilecek veya bir şeyi yüklenebilecek duruma getirmek.
- Alıştırmak.
- Bir maddeyi elde etmek.
- Bk. kurmak
Equip.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
önceden hazırlanmamışöncedenönceden açıklamakönceden adanmışönceden akla gelmeyenönceden alınan tatönceden ara bellege almaönceden ayarlamakönceden ayarlanmamışönceden ayarlanmışönceden ayırmakönceönce baldın, pekmez oldun şimdi para etmez oldunönce can sonra cananönce davranmakönce dinlemehazırlamakhazırlamahazırlama süresihazırlama tesisihazırlama ve geliştirme giderlerihazırla