önceden haber vermek ne demek?
Give notice, foretell, forebode, predict, presage, prognosticate, prophesy.
önceden haber verme
Prediction.
önceden haber veren
Precursory.
haber
- Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık
- İletişim veya yayın organlarıyla verilen bilgi.
- Bilgi.
- Yüklem.
- Bk. yüklem
- Günün iç ve dış olayları konusunda kamuoyunu aydınlatıcı ve oluşturucu bilgiler veren kısa metin ve bu metinle ilgili görüntü gereci.
- Hariçten insanın fikrine intikal eden ilim.
News.
Information.
German chemist noted for the synthetic production of ammonia from the nitrogen in air.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
önceden haber vermeönceden haber verenöncedenönceden açıklamakönceden adanmışönceden akla gelmeyenönceden alınan tatönceden ara bellege almaönceden ayarlamakönceden ayarlanmamışönceden ayarlanmışönceden ayırmakönceönce baldın, pekmez oldun şimdi para etmez oldunönce can sonra cananönce davranmakönce dinlemehaberhaber ajansıhaber alamamakhaber almakhaber atlamakhaber atlatmakhaber baladıhaber başlıklarıhaber bırakmakhaber borusuhabehabeas corpushabeas corpus acthabeascorpushabeb