ön tampon bellek ne demek?
- Bk. ön bellek tamponu
ön
- Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı
- Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı
- Bir kimsenin ilerisi
- Yakın gelecek zaman.
- Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümü
- Önce olan, ilk.
- Civar, yöre.
- Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan
- Bk. anteriyör
Front.
ön yukarıda tutuş
- Kolların, bibirine koşut ve başa kalkık olarak tutulduğu durum.
Arms held forward-upward.
tampon
- Bir deliği kapamaya yarayan, herhangi bir maddeden yapılmış büyük tıkaç.
- Bir darbenin şiddetini azaltmaya yarayan, içi yumuşak maddeyle dolu şey.
- Çarpışmaların etkisini azaltmak için vagonların, otomobillerin ön ve arkalarında bulunan donanım.
- Kanı silmek, durdurmak için kullanılan gazlı bez yumağı veya sterilize edilmiş pamuklu özel parça.
- Bir darbenin, çatışmanın şiddetini azaltan etken.
- Bk. yastık
- Baskıt
- Bk. önleç
- Asit veya baz ilavesiyle hidrojen (H+) iyonu derişimini fazla değiştirmeyen madde veya zayıf asit ve onun konjuge bazını içeren çözelti.
- Sindirim kanalı asitliğinin değişmesini engellemeye yardım eden ve çiftlik hayvanları rasyonlarında kullanılan kalsiyum karbonat, sodyum bikarbonat, bentonit gibi maddeler.
bellek
- Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin
- Bir bilgisayarda, programı değişmeyen verileri, yapılacak iş için gerekli olan ara sonuçları toplayan bölüm.
- Bilgi-işlerde bilginin korunduğu ve gerektiğinde erişilebildiği sığaç.
- Zihnin belleme ve anımsama yeteneği, gücü.
- Bellenerek öğrenilen şey.
- İşaret, iz.
Memory.
Core memory.
Mind.
Recollection.