çukur ne demek?

  1. Çevresine göre aşağı çökmüş olan yer

    Eşek sendeleyip yandaki çukurun içine düştü, kalkamadı.

    M. Ş. Esendal
  2. Çene ve yanaktaki gamze

    Ne hoş gülerdi, yanaklarının çukuru ne derli toplu açılırdı.

    R. H. Karay
  3. Mezar

    Ben, bir ayağı çukurda hasta bir ihtiyarım.

    M. Yesarî
  4. (en)Deep-set.
  5. (en)Sunk.
  6. (en)Hollow.
  7. (en)Concave.
  8. (en)Hole.
  9. (en)Cavity.
  10. (en)Scoop.
  11. (en)Dimple.
  12. (en)Excavation.
  13. (en)Fosse.
  14. (en)Gully.
  15. (en)Gully drain.
  16. (en)Gutter.
  17. (en)Indent.
  18. (en)Sink.
  19. (en)Trench.
  20. (en)Burrow.
  21. (en)Crater.
  22. (en)Dent.
  23. (en)Depression.
  24. (en)Fold.
  25. (en)Socket.
  26. (en)Sunken.
  27. (en)Pit hole.
  28. (en)Bore.
  29. (en)Bowl.
  30. (en)Pocket.

çukur açmak

  1. Toprağı kazarak çukur yapmak.
  2. (en)Scoop out, hollow out, hollow, dig a hole.

çukur ağ

  1. Çukur bir yansıtıcı yüzey üzerine çizilmiş koşut çizgilerden oluşan ışık ağı.
  2. Çukur bir yansıtıcı yüzey üzerine çizilmiş koşut çizgilerden oluşan ışık ağı.
  3. (en)Concave grating.
  4. (al)Konkave Gitter
  5. (fr)Réseau concave

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çukur açmakçukur ağçukur aynaçukur baskıçukur başlı yılançukur belçukur çemberçukur dikimiçukur gözlüçukur kazmakçukaçubçubançubeçubekçubhar
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın