çok ufak şey ne demek?
Mite
mite
- Bir nevi ölmek.
- Mayt, akar, böcekçik, zerre, ufacık şey, çocuk, kuruş
- Kene, sakırga
- Ufak para, akçe
- Çok ufak şey
çok ufak bir delil
A scrap of evidence
çok ufak delik
Mousehole
ufak
- Boyutları normalden küçük.
- Yaşça daha küçük olan
- Makam, derece bakımından geri olan
- Önemsiz, çok az
Small.
Little.
Petit.
Petty.
Piccolo.
Peddling.
şey
- Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, genellikle belirsiz anlamda söylenen bir söz. Kararsızlık ifade biçimi.
- Nesne, madde
- Kararsızlık durumunda muhtelif sorulara cevap için tercih edilen bir ifade biçimi.
- (Günlük dilde) Herhangi bir düşünce konusunu göstermeğe yarayan belirsiz terim. (Felsefede) 1- Düşünen bilincin konusu olabilen, gerçekte var olmayıp da yalnızca düşünülmüş olan herşey. Bu anlamda: düşünce nesnesi = ens rationis. 2- Kişiye karşıt olarak: Bilinçten yoksun varlık. 3- Gerçek olan, bilincin dışında, kendi başına var olan tek nesne (ens reale). Böyle bir var olan, tek nesne olarak niteliklerin taşıyıcısı töz diye de anlaşılır. 4- Duyularla kavranabilen cisimsel nesne.
- Bk. nesne
Stuff.
Object.
Matter.
Article.
Affair.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
çok ufak bir delilçok ufak delikçok ufak miktarlann tahliliçok ufak parçaçok ufak tatarcıkçokçok acı biberçok acı çekmekçok acı sözçok acıkmakçok aççok aç olmakçok açılıçok adresli kodçok ağırçobançoban aldatançoban aldatan kuşuçoban aldatangillerçoban aldatanlarufakufak arabaufak atufak at da civcivler yesinufak balıkufak bardakufak benek veya lekeufak bibloufak binek atıufak bir hollanda parasıufacıkufacık olmaufacık şeyufacık tefecikufacık tohum