çok kolay ders ne demek?

  1. (en)Mickey mouse

mickey

  1. Miki

çok kolay

  1. (en)It's child's play, as easy as pie, it's pie, as easy as shelling peas, easy as winking, it's money for jam.

çok

  1. Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
  2. Aşırı bir biçimde
  3. (en)Galore.
  4. (en)Great.
  5. (en)Handsome.
  6. (en)Infinite.
  7. (en)Like blazes.
  8. (en)Perfectly.
  9. (en)Power of.
  10. (en)Profu.

kolay

  1. Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç ve zor karşıtı
  2. Kolaylık.
  3. Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basit
  4. (en)Easy.
  5. (en)Simple.
  6. (en)Smooth.
  7. (en)Unlaboured.
  8. (en)Effortless.
  9. (en)Uncomplicated.
  10. (en)Ready.

ders

  1. Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
  2. Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre.
  3. Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
  4. Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret
  5. Tenbih, talimat, vazife. Bir şeyi öğrenmek için muallim veya o işi iyi bilen birisinden azar azar alınan vazife.
  6. Öğrencilere bir konuyu anlatmak, bir sorunu açıklamak ya da birtakım becerileri kazandırmak için yapılan kısa süreli öğretim.
  7. Öğretim süresince ve kimi durumlarda öğretmenin yaptığı açıklamalar, küme tartışmaları ve alıştırmalar yoluyle öğrenilen şey.
  8. Belirli bir süre üzerinde çalışılan konu.
  9. Öğrencilerin, öğrenmek durumunda bulundukları bilgi, beceri ve anlayışlar.
  10. (en)Lesson, subject.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çok kolayçokçok acı biberçok acı çekmekçok acı sözçok acıkmakçok aççok aç olmakçok açılıçok adresli kodçok ağırçobançoban aldatançoban aldatan kuşuçoban aldatangillerçoban aldatanlarkolaykolay adkolay aldanankolay aldatılankolay anlamayankolay anlaşılabilir şekildekolay anlaşılankolay anlaşılan şeykolay anlaşılırkolay arıtmakolakola ağacıkola binmekola cevizikola çıkma
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın