çağırmak ne demek?

  1. Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek

    Beyaz gömlekli zurnacısını çağırarak sandalyeye çıkardı.

    R. N. Güntekin
  2. Herhangi birinin bir yere gelmesini istemek, davet etmek
  3. Binmek için bir araç istemek

    Bir taksi çağırdım.

    C. Uçuk
  4. Yüksek sesle şarkı, türkü söylemek

    Türküler çağırarak tahta siliyor.

    Y. Z. Ortaç
  5. (en)Invite.
  6. (en)Summon.
  7. (en)Invoke.
  8. (en)Cry out.
  9. (en)Call for.
  10. (en)Call in.
  11. (en)Shout to.
  12. (en)Sing.
  13. (en)Call away.
  14. (en)Hail.
  15. (en)Whistle up.
  16. (en)Have.
  17. (en)Page.
  18. (en)Term.
  19. (en)Evoke.
  20. (en)To call.
  21. (en)To summon.
  22. (en)To issue a call for.
  23. (en)To call in sb.
  24. (en)Accite.
  25. (en)Convoke.
  26. (en)Crowd out.
  27. (en)To be an invitation to buy.
  28. (en)Cite.
  29. (en)Call.

çağırma

  1. Çağırmak işi
  2. (en)Summons.
  3. (en)Calling.
  4. (en)Evocation.
  5. (en)Invitation.
  6. (en)Call.

çağırma devresi

  1. (en)Call circuit.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çağırmaçağırma devresiçağırma göstergesiçağırma komutuçağırma sırasıçağırçağıran kimseçağırgançağırıçağırıcıçağı geçmekçağı yakalamakçağılçağıl çağılçağıldama
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın