zorunda kalmak ne demek?

1. Kesinlikle yapması gerekmek, yapmaya mecbur olmak

   Kitabını basacak yayınevi bulamamış, onu kendi parasıyla bastırmak zorunda kalmıştır.

   S. Birsel

2. Be obliged to.

zorunda bırakılmak

1. Be reduced to.

zorunda bırakmak

1. Yapmaya mecbur etmek
2. Compel, obligate, oblige, reduce.

kalmak

1. Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
2. Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
3. Konaklamak, konmak
4. Oturmak, yaşamak, eğleşmek
5. Hayatını sürdürmek, yaşamak.
6. Varlığını korumak, sürdürmek
7. Oyalanmak, vakit geçirmek
8. Sınıf geçmemek.
9. 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
10. Stay.

Türetilmiş Kelimeler (bis)