zindan ne demek?

Kökeni: Farsça

  1. Tutuklu veya hükümlülerin içine konulduğu kapalı yer.
  2. Çok karanlık ve sıkıntılı yer.

    Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme

    Karacaoğlan
  3. (en)Bagnio.
  4. (en)Dungeon.
  5. (en)Limbo.
  6. (en)Dark place.
  7. (en)Prison.
  8. (en)Dark cell.

zindan etmek

  1. Bir yeri yaşanmaz, huzursuz, rahatsız, zevk alınmaz bir duruma getirmek.

zindan gibi

  1. Karanlık ya da iç sıkıcı (yer).
  2. (en)Stockfinster.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

zindan etmekzindan gibizindan olmakzindancızindandelenzinazina davasına çıkan sevgilizina eden kadınzina eden kimsezina yapan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın