yumuşak aydınlatma ne demek?

  1. Sinema salonunda gösterim sırasındaki aydınlatma. TV
  2. Televizyon izlenirken göz sağlığı için gerekli oda aydınlatması.
  3. (en)Ambient lighting.
  4. (al)Raumbeleuchtung
  5. (fr)Éclairage doux

yumuşak

  1. Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı.
  2. Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı.
  3. Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran
  4. Kolaylıkla işlenebilen
  5. Kolay çiğnenen, kolay kesilen.
  6. Ilıman (iklim), sert karşıtı.
  7. Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen, uysal.
  8. Okşayıcı, tatlı, hoş
  9. Görüntünün karanlık bölümlerinden aydınlık bölümlerine geçişin keskin olmaması, sertlik ile yavanlık arası.
  10. Yumuşaklık özelliği olan.

yumuşak ağızlı

  1. Kolay gem alan (hayvan).

aydınlatma

  1. Aydınlatmak işi.
  2. Sahnelerin ışıklandırılması işi.
  3. Alıcının önünde yer alan konunun ya da görünçlüğün ışıklandırılması.
  4. Nesneler ve çevrelerinin görülebilmesi amacıyle ışık uygulanması.
  5. Aydınlatma.
  6. Bir nesne üzerine gönderilen ışık miktarı, I=F/S; I: aydınlatma şiddeti F: manyetik alan gücü S: yüzey alanı.
  7. Muayene amacıyla bir organın, nesnenin veya boşluğun ışıklandırılması.
  8. (en)Lighting.
  9. (en)Enlightenment.
  10. (en)Clarification.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yumuşakyumuşak ağızlıyumuşak ayakkabıyumuşak bağlantılaryumuşak başlıyumuşak başlılıkyumuşak başlılıklayumuşak bir biçimdeyumuşak bir şekerlemeyumuşak bir tonda çalmakyumuşayumuşacıkyumuşacık bir şekildeyumuşacık olmakyumuşacık tüylü av kuşuaydınlatmaaydınlatma alanıaydınlatma aracıaydınlatma armatürüaydınlatma aygıtıaydınlatma aynasıaydınlatma bombasıaydınlatma dağıtım tablosuaydınlatma donanımıaydınlatma donatımıaydınlataydınlatanaydınlatan şeyaydınlatıcıaydınlatıcı ek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın