yontulmak ne demek?

  1. Yontma işi yapılmak veya yontma işine konu olmak

    Önünde duran çok sivri yontulmuş kurşun kalemi aldı.

    H. Taner
  2. İnsan kabalıktan, görgüsüzlükten kurtularak toplum törelerine göre davranır duruma gelmek

    Efendim, yontulmamış adamlar, hani dört yaşındaki çocuktan berbat...

    R. N. Güntekin
  3. (en)To be chipped; to be sharpened; to be dressed; to become refined.

yontulma

  1. Yontulmak işi.
  2. Yer biçimleriyle oldukça engebeli bir bölgenin, uzun bir aşınma sonunda, az dalgalı, düzleşmiş bir yerey durumuna dönüşmesi, bkz. yontukdüz.
  3. (en)Planation.
  4. (fr)Aplanissement

yontulmamış

  1. (en)Barbarous, bearish, brutal, clodhopping, clownish, coarse, coarse grained, craggy, hobnailed, rough hewn, rugged, rustic, shaggy, uncut.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yontulmayontulmamışyontulmamış adamyontulmuşyontulmuş kuklayontulaşmayontulaşmakyontuyontucuyontuculukyontukyontuk düz
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın