yollu ne demek?

  1. Yolu herhangi bir nitelikte olan.
  2. Çizgili

    Sandığın altında, mor yollu beyaz bir iplik çul seriliydi.

    O. Kemal
  3. Hızlı giden (taşıt).
  4. Kuralına uygun.
  5. Herhangi bir nitelikte, biçimde

    İlk teklifimde direnir yollu konuşmaya başladım.

    F. R. Atay
  6. Kolayca elde edilen kadın.
  7. (en)Stripy.
  8. (en)Having roads.
  9. (en)Striped.
  10. (en)Loose.
  11. (en)Slut.
  12. (en)Slag.
  13. (en)Barred.
  14. (en)High speed.
  15. (en)Streaky.
  16. (en)Striated.

yollu dişli sazan

  1. Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, dişli sazangiller (Cyprinodontidae) familyasından, 4-8 cm kadar uzunlukta, Avrupa ve Afrika'da yaşayan bir tür.
  2. Kemikli balıklardan, dişli sazangiller (Cyprinodontidae) familyasından, 8 cm kadar uzunlukta olabilen, Avrupa ve Afrika'da yaşayan bir tür.
  3. (la)Aphanius fasciatus
  4. (la)Cyprinodon fasciatus

yolluk

  1. Yolculuk sırasında yenmek üzere hazırlanan yiyecek, yol azığı.
  2. Yolcuya verilen armağan.
  3. Koridorlara serilen, dar ve uzun halı, yol halısı.
  4. Yol masrafı olarak ödenen para, harcırah
  5. Sürekli ya da geçici olarak resmen görevlendirilen kişilere yolculuk ve konaklama giderleri için yapılan ödeme.
  6. (en)Travelling allowance.
  7. (en)Provisions for a journey.
  8. (en)Travelling expenses.
  9. (en)Travelling rug.
  10. (en)Hall rug.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yollu dişli sazanyollukyollamayollama fişiyollamakyollamamakyollananyolyol açan kimseyol açıklığı dilemekyol açınyol açma
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın