yol halısı ne demek?
- Yolluk
Cilalı parkelere serili yol halıları üzerinde yürürken tuhaflaştı.
H. Taner
yolluk
- Yolculuk sırasında yenmek üzere hazırlanan yiyecek, yol azığı.
- Yolcuya verilen armağan.
- Koridorlara serilen, dar ve uzun halı, yol halısı.
- Yol masrafı olarak ödenen para, harcırah
- Sürekli ya da geçici olarak resmen görevlendirilen kişilere yolculuk ve konaklama giderleri için yapılan ödeme.
Travelling allowance.
Provisions for a journey.
Travelling expenses.
Travelling rug.
Hall rug.
yol hakkı
Right of way.
yol harçlığı
Viaticum.
halı
- Yere veya mobilya üstüne serilmek, duvara gerilmek için, çoğu yünden dokunan, kısa ve sık tüylü, nakışlı, kalın yaygı
- Hal ile, vaziyet ile. Tavra ait. şimdiki. Hale mensub. (Osmanlıca'da yazılışı: halî)
- Ailesinden ayrılan kimse. (Osmanlıca'da yazılışı: halî')
Carpet.
Floor covering.
Carpeting.