yüzmek ne demek?

  1. Kol, bacak, yüzgeç vb. organların özel hareketleriyle su yüzeyinde veya su içinde ilerlemek, durmak

    Yüzmek bilmediği için on dakika içinde boğulmuştu.

    S. F. Abasıyanık
  2. Yüzme sporu yapmak.
  3. Bir sıvının yüzeyinde batmadan durmak.
  4. Herhangi bir durumun en aşırı derecesinde olmak

    Hiçbir kaygının gölgelemediği bir saadet içinde yüzmektedir.

    H. Taner
  5. Dalgalanmak

    Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak.

    M. A. Ersoy
  6. Herhangi bir şeyle üzeri kaplanmak, bir şeye bulanmak.
  7. Derisini çıkarmak, derisini soymak.
  8. Çok para istemek.
  9. (en)Bathe.
  10. (en)Float.
  11. (en)Ride.
  12. (en)Shave.
  13. (en)Strike out.
  14. (en)Swim.
  15. (en)Go for a swim.
  16. (en)Bathing.
  17. (en)Buoy.

yüzmekte

  1. (en)Afloat.

yüzme

  1. Yüzmek işi.
  2. Yüzme sporu.
  3. Sporu.
  4. (en)Natatory.
  5. (en)Swimming.
  6. (en)Bathing.
  7. (en)Flotage.
  8. (en)Flotation.
  9. (en)Natation.
  10. (en)Swim.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yüzmekteyüzmeyüzme bacaklarıyüzme bilmemekyüzme gücüyüzme havuzuyüzyüz açısıyüz akarıyüz akıyüz aklığıyübusetyübuset fürceleriyüceyüce amaçyüce divan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın