yüzeysel sürtünme ne demek?
Skin friction.
skin
- Cilt, deri.
- Derisini yüzmek, soymak, kabuğunu soymak, sıyırmak, kazıklamak, sıyırıp çıkarmak
- Deri, cilt: tulum: post: kabuk: geminin dış kaplaması
- Hilekar kişi
- (argo) cimri kimse
- (-ned, -ning) derisini soymak, derisini yüzmek, sıyırmak
- Kabuğunu soymak: deri ile kaplamak
- Deri ile örtülmek
- (argo) para yolmak, soyup soğana çevirmek
yüzeysel
- Yüzey ile ilgili, sathi.
- Derine inmeyen, gelişigüzel, ayrıntılı olmayan, sathi.
Cosmetic.
Shallow.
Skin-deep.
Superficial.
Surface.
Tangential.
Broad.
Facile.
yüzeysel analjezi
Permeation analgesia
sürtünme
- Sürtünmek işi.
- Yüzeyleri birbirinin üstüne gelerek biri veya her ikisi ötekine göre ters doğrultuda kayan iki cismin durumu, delk.
- Bir cismin başka bir cisme değerek geçmesinde ya da bir ortam içindeki deviminde hız azaltıcı olay.
- Cisimlerin birbiri üzerinden kayarken bu harekete karşı gösterdikleri direnç kuvveti.
Frictional.
Friction.
Rubbing.
Brush.
Friction
Frottement
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yüzeyselyüzeysel analjeziyüzeysel anesteziyüzeysel bakteriyel piyodermayüzeysel benekli keratitisyüzeysel bilgiyüzeysel geçerlikyüzeysel greftlemeyüzeysel iktisat yaklaşımıyüzeysel mantar hastalığıyüzeyyüzey adsorpsiyonuyüzey ağıyüzey aktif maddeyüzey alanısürtünmesürtünme açısısürtünme bilgisisürtünme gelimisürtünme ile elde edilensürtünme katsayısısürtünme kavramisürtünme kaybısürtünme kontağısürtünme köşeli yığışımısürtünen parçasürtünerek gitmesürtünerek gitmeksürtüksürtükleşmesürtükleşmeksürtüklüksürtülme