yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur ne demek?
- Yönetimi altında bulunan kimselere sık sık müdahale edenler bekledikleri verimi alamadıkları gibi onları da arsız ederler; yiyecek ve para bakımından da sıkıntıya düşürenler onları hırsızlığa itmiş olurlar.
yüz
- Yüzey, satıh.
- Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat
- Kere, kat vb. kelimeler ile birlikte kullanılarak yapılan işin çokluğunu abartılı bir biçimde anlatan söz
- Doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 100, C rakamlarının adı.
- Bir şeyin görünen bölümünde kullanılan kumaş.
- On kere on, doksan dokuzdan bir artık.
- Kesici araçlarda keskin kenar.
- Bir kumaşın dikiş sırasında dışa getirilen gösterişli bölümü.
- Yorgana ve yastığa geçirilen kılıf.
yüz açısı
Face angle
verme
- Vermek işi.
Evolution.
Conferment.
Lodgment.
Rendering.
Supply.
Giving.
Cession.
Dation.
Deliverance.
arsız
- Utanması, sıkılması olmayan, yılışık, yüzsüz (kimse).
- Açgözlü davranan (kimse).
- Kolayca üreyebilen (bitki).
- Bi-Ar, utanmaz, arsız. (Osmanlıca'da yazılışı: ârsız)
Cheeky.
Impudent.
Unblushing.
Sassy.
Unabashed.
Bare faced.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yüzyüz açısıyüz akarıyüz akıyüz aklığıyüz aklığı göstermekyüz asagi pozisyonyüz atardamarıyüz ayrıntılarıyüz bakımıyübusetyübuset fürceleriyüceyüce amaçyüce divanvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverme uyarısıverme yoluvermehatalarıvermeilvermekverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious