yüzünü kızartmak ne demek?

  1. (en)Put to the blush.

yüzünü ağartmak

  1. Beğenilir iş yapmak, iş ve davranışlarıyla yakınlarının övünmesine sebep olmak: “Bu zaferle Mustafa Kemal, ordumuzun yüzünü ağartmış, milletimizin yüzünü güldürmüştür.” -E. C. Güney.
  2. (en)Be creditable to smb.

yüzünü buruşturmak

  1. Yüzüne öfke ve hoşnutsuzluk gösteren bir biçim vermek: “Yüzünü buruşturuyor Fuat, ukalalığından sıyrılıyor, üzüldüğü belli.” -A. Ümit. “Ağır işler görüp de güler yüzünü ekşitmemeyi ve kimseyi incitmeden yaşamayı analar bu adamlara öğretmeli idiler.” -M. Ş. Esendal.
  2. (en)Grimace, make a grimace, make grimaces, mop.

kızartmak

  1. Kızarmasına sebep olmak.
  2. Kızgın yağda pişirmek.
  3. (en)Rubify, rubefy.
  4. (en)Grill.
  5. (en)Roast.
  6. (en)Toast.
  7. (en)Chap.
  8. (en)Brown.
  9. (en)Flush.
  10. (en)Redden.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yüzünü ağartmakyüzünü buruşturmakyüzünü çevirmekyüzünü dönmekyüzünü ekşitmekyüzünü gerdirmekyüzünü gören cennetlikyüzünü görmemekyüzünü gözünü açmakyüzünü kara çıkarmakyüzün bir bölümüyüzün yandan görünüşüyüzüncüyüzüncü şeyyüzüncü yıldönümükızartmakkızartmakızartma deneyikızartma sebzekızartma tavasıkızartkızartıkızartıcıkızartılıkızartılı deri yangısıkızarkızarabilmekızarıkkızarıklıkkızarıp bozarmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın