yüksek dağ hastalığı ne demek?
- Yüksek rakım hastalığı.
Brisket disease.
yüksek
- Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan
- Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan
- Güçlü, etkili, şiddetli.
- Derece veya makamı bakımından üstün.
- Normal değerlerin üstünde olan, çok
- Erdemli, faziletli.
- Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan.
- Yukarıda, üst tarafta olan yer
Elevated.
Exalted.
yüksek
- Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan
- Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan
- Güçlü, etkili, şiddetli.
- Derece veya makamı bakımından üstün.
- Normal değerlerin üstünde olan, çok
- Erdemli, faziletli.
- Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan.
- Yukarıda, üst tarafta olan yer
Elevated.
Exalted.
yüksek açınık
- Dil yüksekte tutularak söylenen açınık.
Voyelle haute
dağ
- Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli yamaçlarıyla çevresine hâkim ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümleri.
- Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan.
- İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümünde kızgın bir araçla yapılan yanık.
- Büyük üzüntü, acı
- Yerkabuğunun çıkıntılı, yüksek; eğimli yamaçlarıyla çevresine egemen ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümlerine verilen ad.
- Çevresindeki araziye göre çok yüksek olan toprak, kaya veya kumdan tepe.
- Orman.
Mountain.
Montane.
Mount.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yüksekyüksek açınıkyüksek alan kaymasıyüksek alaşım çeliğiyüksek anlıksal süreçleryüksek arazi vaşağıyüksek ateşyüksek ateşim var.yüksek atlamayüksek atlama sırığıyükseğe atmakyükseğe pompalamakyükseğine gitmekyükyük kütle oranıyük akımıyük aktarım dedektörleri, CTDyük aktarımıdağdağ adamıdağ alabalığıdağ anasıdağ ardında olsun dadağ ardında olsun da, yer altında olmasındağ armududağ arslanıdağ aslanıdağ ayısı