wristlet watch ne demek?
- Kol saati
kol
- İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm.
- Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü.
- Giysinin kolu saran bölümü
- Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal.
- Makinelerde tutup çevirmeye, çekmeye yarayan ağaç veya metal parça.
- Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü.
- Bir koltukta, bir divanda kol dayamaya yarayan parça.
- Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, dal, kısım, branş.
- Eski alıcı ve göstericilerde, aygıtı çalıştırmak için elle döndürülen, alıcı ya da göstericinin düzeneğini devindiren sap.
Foreleg.
wristlet
- Kumaş bilezik, eğreti yen
- Kelepçe.
- Bileklik, bilezik, kelepçe
wristlock
- Güreşte kolun bilekten bükülerek etkisiz hale getirildiği hareket.
watch
- Bakmak, dikkat etmek
- Beklemek, gözlemek
- Fırsat kollamak
- Tetikte olmak
- Gözkulak olmak
- Bekçilik etmek, nöbet beklemek, nöbetçi olmak
- Gözetmek
- Gözetlemek, seyretmek
- Sabahlamak
- Cep veya kol saatı