way point ne demek?
- Yol noktası, ara nokta (iki ana nokta arasındaki nokta), ara durak (iki ana istasyon arasındaki istasyon, iki ana durak arasındaki durak)
way appurtenant
- Bir taşınmaz mal lehine mevcut olan ve ayni irtifak doğuran mürur hakkı
way back
- Dönüş yolu, dönüş
point
- Işaret etmek, göstermek
- Yöneltmek
- Hedefe nişan almak
- Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
- Ucunu sivriltmek
- Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
- Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
- Sivri uç,burun denize uzanan burun
- Nokta
- Sivri uçlu şey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
way appurtenantway backway billway coolway erawayway homeway inway of all fleshway of behavingwawawaacwaafwaalspointpoint a moralpoint angle drillspoint atpoint at issuepoint binomial distributionpoint blankpoint blank denialpoint brillancepoint chargepoincarepoincare friedrichs eşitsizliğipoincare friedrics eşitsizliğipoincianapoinseteria