venal ne demek?
- Rüşvet alan, yiyici
- Satın alınır rüşvetle kandırılır, para ile elde edilir
- Onurunu satmaya hazır
rüşvet
- Yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar
- Bk. yedirim
- Kanunen bir iş gördürmek gayesi ile vazifeli olan kimseye, gayr-i meşru olarak verilen para vesair menfaat ve fayda.
Bribe.
Bribery.
Corruption.
Palm oil.
Palm grease.
Inducement.
Backhander.
venalarda dolgunluk
- Kalbe venöz kan akışının engellenmesi sonucu ortaya çıkan vena dolgunluğunun artışı.
Distention of the veins.
venalarda ondulasyon
- Göğüs giriş bölgesinde solunumla aynı zamanda vena jugularis'in hacminin ritmik olarak artması veya azalması.
Undulation in veins.