vakıf ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk, para.
  2. Bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve paranın idare edildiği yer

    Vakıf hayırları yalnız Mushaf vakıflarına ait değildir.

    N. F. Kısakürek
  3. Birçok kişi tarafından kurulan ve toplum yararına çalışmayı ilke edinen kuruluş.

    Feminizmi destekleyecek bir dernek yahut vakıf kuracaklarmış.

    E. Işınsu
  4. Bilen, farkında olan

    Demirci anladı, ses çıkarmadı, duvardan üç beş halka aldı, sanatına vâkıf bir adam sükûnetiyle değneğe taktı.

    M. Ş. Esendal
  5. Bir şeyi vakıf durumuna getiren.
  6. Bk. bağlıbağış kurumu
  7. Bir şeyi vakıf durumuna getirip, bu vakıf için gelir kaynakları bırakmış.
  8. Bir şeyi elde eden, bir işten haberli olan.
  9. Duran, ayakta duran.
  10. (en)Aware.
  11. (en)Cognizant.
  12. (en)Charitable foundation.
  13. (en)Charitable fund.
  14. (en)Endowed charity.
  15. (en)Endowed institution.
  16. (en)Trust.
  17. (en)Foundation.

bağlıbağış kurumu

  1. 1-Bir taşınmazın gelirinin, iyesince, sürekli olarak, belli bir ya da birkaç kamu işgörüsü için ayrılması. 2 - Kamu yararına ayrılmış olan bu tür taşınmazların yönetimi ile görevlendirilmiş kamu kurumu.
  2. (en)Foundation.

vakıf arazisi

  1. Bir vakfın mülkiyeti içinde olan arazi.
  2. (en)Glebe.

vakıf fonu

  1. (en)Trust fund.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

vakıf arazisivakıf fonuvakıf gelirivakıf kitapvakıf kitaplıkvakıf kurmakvakıf malıvakıf olmakvakıf senedivakıf toprağıvakıavakıdvakvak vakvak vak etmekvakavaka incelemesi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın