uzlaşmaz ne demek?
- Uzlaşmayan, uzlaşma yanlısı olmayan.
Hard-hitting.
Hard- nosed.
Hard core.
Uncommonly.
Irreconcilable.
Intransigent.
Uncompromising.
uzlaşmazlık
- Anlaşmaya, uzlaşmaya yanaşmama durumu.
Disagreement, intransigence.
uzlaşma
- Uzlaşmak durumu, uyuşma
- Sulh. ~ sözleşmesi: sulh akdi.
Give-and-take.
Mediatory.
Half-way house.
Agreement.
Understanding.
Settlement.
Reconciliation.
Half measure.