tutuklu ne demek?

  1. Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimse, mevkuf

    Girip çıkan resmîler, siviller, elleri bağlı ya da çözük tutuklular...

    Ç. Altan

    Bir hafta süreyle durmaksızın işkence ettiği tutuklusunun yüzüne bile bakmamıştı.

    O. Aysu
  2. Yargıç kararı ile tutuklarevine alınan kişi.
  3. (en)Prisoner, arrested person.
  4. (en)Imprisoned.
  5. (en)Under arrest.
  6. (en)Prisoner.
  7. (en)Detainee.
  8. (en)Prisoner on remand.
  9. (en)Inmate.
  10. (en)Person who is under arrest.
  11. (fr)Détenu

tutuklu kimse

  1. (en)Prisoner

tutuklu larva

  1. Canlılığı belirli bir süre durmuş larva, hipobiyotik larva.
  2. (en)Arrested larvae.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tutuklu kimsetutuklu larvatutuklu olmaktutuklu sayışımtutukluktutukluk yapmaktutuklular çıkmazıtutuklular ikilemitutukluların taşındığı polis arabasıtutukluluğun uzatılmasıtutuklatutukladıtutuklamatutuklama belgesitutuklama beyanı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın