tuluk ne demek?
- Tulum
Kar tuluğundan çıkarılıp sıcak yapağıya sarıldığı zaman Adil Gazi biraz konuşabiliyordu.
N. Araz - Bk. Tulum.
- (Tuluka) Açık yüzlü ve hali iyi olmak.
tulum
- Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi.
- Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda
- Tüp.
- Göğüs ve pantolon bölümü bitişik giysi
- Şişman, tombul
- Pekmez, peynir, yağ vb. gibi şeyler koymaya yara-yan ya da yayık olarak kullanılan deri.
- Dik kafalılık, şımarıklık, çalım.
- Ayın on dördü.
Overalls.
Rompers.
tulum
- Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi.
- Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda
- Tüp.
- Göğüs ve pantolon bölümü bitişik giysi
- Şişman, tombul
- Pekmez, peynir, yağ vb. gibi şeyler koymaya yara-yan ya da yayık olarak kullanılan deri.
- Dik kafalılık, şımarıklık, çalım.
- Ayın on dördü.
Overalls.
Rompers.
tulukbey
- Tombul ve şişman bey
tulu
- Güneşin doğması, doğuşu.
- (Gök cisimleri için) Doğma, tulu, doğuş.
- Birden zuhur etme.