tuluatçı ne demek?

  1. Tuluat yapan sanatçı

    Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi.

    O. C. Kaygılı
  2. (en)Actor who improvises.

tuluat

  1. Yazılı metni olmayan, kararlaştırılmış taslağı, yerine, zamanına göre oyuncular tarafından, sahnede yakıştırılan sözlerle tamamlanan oyun, doğaçlama.
  2. Metin dışı, içe doğduğu ve akla geldiği gibi hareket etmek, söz söylemek. Hazırlıklı olmadan konuşmak, yanıtlamak ve gülünç hareketler yapmak.
  3. (Tulu'. C.) Hazırlıksız olarak birden kalbe gelen manalar, ilhamlar. Doğuşlar.
  4. (en)Improvisation.
  5. (en)Play in which the performers improvise their lines.
  6. (en)Improvisations.
  7. (en)Ad libs.

tuluatçılık

  1. Tuluatçı olma durumu.

tuluat

  1. Yazılı metni olmayan, kararlaştırılmış taslağı, yerine, zamanına göre oyuncular tarafından, sahnede yakıştırılan sözlerle tamamlanan oyun, doğaçlama.
  2. Metin dışı, içe doğduğu ve akla geldiği gibi hareket etmek, söz söylemek. Hazırlıklı olmadan konuşmak, yanıtlamak ve gülünç hareketler yapmak.
  3. (Tulu'. C.) Hazırlıksız olarak birden kalbe gelen manalar, ilhamlar. Doğuşlar.
  4. (en)Improvisation.
  5. (en)Play in which the performers improvise their lines.
  6. (en)Improvisations.
  7. (en)Ad libs.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tuluatçılıktuluattuluat patlatmaktuluat tiyatrosutuluat yapmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın