tucking in ne demek?
- Tıkınma
tıkınma
- Tıkınmak işi.
Cramming, tucking in, ingurgitation, glut, tuck in.
tuck
- Tıkmak, tıkıştırmak, tepmek, sokmak, kıvırmak, katlamak, sıkıştırmak, kıstırmak, kıvrılmak
- Içine tıkmak, içine sokmak, altına kıvırmak
- Kat kat edip küçültmek
- Sıkıştrıvermek, tıkmak
- Üstünü örtüp etrafını tıkmak
- Kat yapmak
- Elbise kırması
- Geminin kıç kuruzu
- İng., (argo) yemek
tuck away
- Saklanmış, gizlenmiş
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
Lair.
Cave.
Hole.
Burrow.