transporter ne demek?
- Taşıyıcı
- Nakliyeci
taşıyıcı
- Taşıma işini yapan kimse veya şey.
- Ücretle yük taşıyarak geçinen kimse, yükçü, hamal.
- Kendisi hastalığa yakalanmaksızın o hastalığın sebebi olan mikrobu taşıyan kimse veya hayvan, portör.
- Para karşılığında yük taşıyan kişi.
- Gölge oyunu tasvirlerini vedonatımlıklarını taşıyan kişi.
- Büyük ölçekteki tepkime sisteminde katalizörü desteklemek (tutmak) üzere kullanılan diatome toprağı gibi nötral bir madde.
- Kromatografide analizlenecek ve ayrılacak uçucu karışımı kromatografik kolonada sürüklemek amacı ile kullanılan gaz.
- Kimyasal veya biyolojik araştırmalarda radyoaktif iz atomları içeren maddenin radyoaktif olmayan atomlarından oluşmuş madde.
- Vitamin ve mineral gibi çok küçük miktarlardaki etkin maddelerin yemlere bağdaşık olarak karıştırılabilmesini kolaylaştırmak amacıyla kullanılan kepek, nişasta gibi yenebilir dolgu maddeleri.
- Özgün besin maddelerinin, metabolitlerin, iyonların veya proteinlerin zardan geçişini sağlamak için bir zara yerleşmiş olan proteinler.
transported meals
- Taşıma yemek
transported with joy
- Sevinçten başı dönmüş, coşkulu