toprak ne demek?
- Topraktan yapılmış
- Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü.
- ÜlkeBu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok. R. E. Ünaydın
- Arazi, tarla.
- Kara.
- Kimyasal, fiziksel ve biyolojik faktörler etkisiyle oluşmuş, organik ve mineral maddelerin değişim ve karışımından meydana gelmiş olan litosferin gevşek kısmı.
- Yer kabuğunu oluşturan kayaçların fiziksel ve kimyasal etkilerle ufalanması sonucu oluşan yüzey tabakası.
- 1. yerkabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. ülke, memleket. 3. işlenmiş arazi.
- Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü.
- Ülke, memleket.
- İşlenmiş arazi.
 Earthen. Earthen.
 Fictile. Fictile.
 Earthenware. Earthenware.
 Terraneous. Terraneous.
 Earth. Earth.
 Ground. Ground.
 Clay. Clay.
 Land. Land.
 Country. Country.
 Territory. Territory.
 Glebe. Glebe.
 Terra firma. Terra firma.
 Ground-. Ground-.
 Dirt. Dirt.
 Lump. Lump.
 Roll. Roll.
 Tract. Tract.
 Agricultural geology. Agricultural geology.
 Chunk. Chunk.
 Dike. Dike.
 Domain. Domain.
 Soil. Soil.
 Tache Tache
toprak akımı
 Earth current. Earth current.
toprak akması
- Daha çok eksenucu bölgesinde görülen, dipteki donmuş toprakların kayganlaşmış yüzü üzerindeki çözülmüş taş ve toprak örtüsünün, kendine özgü biçimler oluşturarak aşağılara doğru yer değiştirmesi.
 Solifluction. Solifluction.
 Solifluxion Solifluxion
