telefon alıcısı ne demek?
Telephone receiver
telephone
- Telefon
- Telefon etmek, telefonla konuşmak
- Telefon etmek, telefonda söylemek
telefon
- Konuşmaları ileten ve yansıtan elektrik tesisatının bütünü.
- Birbirinden uzakta bulunan iki kişinin konuşmasını sağlayan aygıt.
Dog and bone , phone , telephone.
Telephone.
Phone.
Blower.
Lineman.
Telephone call.
Bell.
Buzz.
telefon abonesi
Telephone subscriber.
alıcı
- Satın almak isteyen kimse, müşteri.
- Kendisine bir şey gönderilen kimse.
- Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren aygıt.
- Bkz. Almaç.
- Görüntüleri alan cihaz, kamera.
- Azrail.
- Işığı, elektro-manyetik dalgaları alıp değerlendiren araç. Göz, fotoğraf plağı, radyo, radyo ırakgörürü gibi.
- Mal veya hizmetleri satın alan gerçek veya tüzel kişi.
- Bir telefon çevrimindeki kiplenik akımları ses dalgasına dönüştüren çevireç.
- Bir vericinin yayınladığı imlemleri işitilebilir imlere dönüştüren düzenek.