tear ne demek?

  1. Gözyaşı
  2. Gözyaşına benzer şey
  3. Damla
  4. (tore, torn) yırtmak; yırtılmak

    She tore the paper in two. / Kağıdı yırtarak ikiye ayırdı.

    You've torn a hole in one of your trouser legs. / Pantolonunun paçalarından biri bir şeye takılıp yırtılmış.

  5. Yırtmak
  6. Yarmak

    It tore a gash in his leg. / Bacağını yardı.

  7. Koparmak
  8. Çok hırpalamak
  9. Büyük bir hızla koşmak

    She tore down the hall. / Koridordan büyük bir hızla koşarak geçti.

  10. Kopmak
  11. Yırtılmak, yarılmak
  12. Çılgın gibi koşmak
  13. Yırtık, yırtık şey
  14. (argo) cümbüş, çılgınca eğlence
  15. Çılgınca hareket

gözyaşı

  1. Bezlerinin salgıladığı, bazı etkilerle akan duru sıvı damlacıklarından her biri, yaş (II)
  2. Gözyaşı bezlerinin salgıladığı, bazı etkilerle akan duru sıvı damlacıklarından her biri, yaş (II)
  3. Buğdaygillerden, bahçelerin, yol kenarlarının ve parkların yeşillendirilmesinde yararlanılan çok yıllık bitki (Lolium).
  4. Yeşilliği bol olan yer.
  5. (en)Dewy.
  6. (en)Lachrymal.
  7. (en)Tears.
  8. (en)Waterworks.
  9. (en)Teardrop.
  10. (en)Tear.

tear a place apart

  1. Bir yerin birliğini mahvetmek, bir yerdeki birlik duygusunu mahvetmek.

tear about

  1. Deli gibi oraya buraya koşmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tear a place aparttear abouttear aparttear awaytear bombtear downtear down totear droptear gastear intoteatea bagtea balltea breadtea break
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın