tavır ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Durum, davranış, vaziyet, hâl

    Dalgın, düşünceli bir tavırla işini görmeye devam etti.

    N. Cumalı

    Bu libaslar altında ikisinin de yürümeleri, tavırları değişmişti.

    A. H. Müftüoğlu
  2. Bir olay, bir durum karşısında kişinin takındığı davranış
  3. Büyüklenme, yapma davranış.
  4. Oyunculukta bir karakterin ya da tipin yetişmesini, özelliklerini, kültürel çevresini ve konumunu belirleyen görünüş. Tavır yalnızca hareketlerle değil, konuşmayla da ortaya çıkar.
  5. (Tavr) Suret. Hareket, hal, vaziyet.
  6. Kişiden beklenen davranış biçimi
  7. (en)Put-on.
  8. (en)Attitude.
  9. (en)Manner.
  10. (en)Posture.
  11. (en)Address.
  12. (en)Aspect.
  13. (en)Behavior.
  14. (en)Behaviour.
  15. (en)Carriage.
  16. (en)Demeanor.
  17. (en)Demeanour.
  18. (en)Deportment.
  19. (en)Face.
  20. (en)Form.
  21. (en)Mien.
  22. (en)Port.
  23. (en)Pose.
  24. (en)Presence.
  25. (en)Tone.
  26. (en)Fashion.
  27. (en)Front.
  28. (en)Style.
  29. (en)Mode.
  30. (en)Arrogant manner.
  31. (en)Bearing.
  32. (en)Arrogance.
  33. (en)Expression.
  34. (en)Airs.
  35. (en)Affectation.
  36. (en)Pose attitudinizing.
  37. (en)Assumption.
  38. (en)Conduct.
  39. (en)Plague.
  40. (en)Walk.
  41. (fr)Attitude

tavır almak

  1. Belli bir durum veya davranış biçimini benimsemek, vaziyet almak
  2. Bkz. tavır takınmak

tavır skalası

  1. Bk. tutum ölçeği

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tavır almaktavır skalasıtavır sualitavır takınmaktavır testitavıtavı kaçmaktavına getirmektavını bulmaktavtav ikizitav kutusutav olmaktav vermek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın