taramak ne demek?

  1. Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek

    Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu.

    Y. Kemal
  2. Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak

    Birdenbire uzun bir ışık, sol tarafımızdaki sırtları taradı.

    H. E. Adıvar
  3. Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak.
  4. Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek.
  5. Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek.
  6. Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek

    Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler.

    H. Taner
  7. Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek.
  8. Dikkatle bakmak, süzmek.
  9. Tarama eylemi.
  10. (en)To card.
  11. (en)To heckle.
  12. (en)To rove.
  13. (en)To drag.
  14. (en)To scan.
  15. (en)To rake about/around.
  16. (en)To hackle.
  17. (en)To search.
  18. (en)To dredge.
  19. (en)To rake strafe.
  20. (en)To search thoroughly.
  21. (en)To hachure.
  22. (en)To rabble.
  23. (en)To hatch.
  24. (en)To rule.
  25. (en)To sweep.
  26. (en)To scoop.
  27. (en)To skim.
  28. (en)To survey.
  29. (en)To break.
  30. (en)To trawl.
  31. (en)To ripple.
  32. (en)To garnett.
  33. (en)Comb out.
  34. (en)Scan, sweep.
  35. (en)Scan.
  36. (en)Teasel.
  37. (en)Card.
  38. (en)Comb.
  39. (en)Groom.
  40. (en)Drag.
  41. (en)Sweep.
  42. (en)Dredge.
  43. (en)Rake.
  44. (en)Sift.
  45. (en)To comb.
  46. (en)To rake.
  47. (en)To harrow.
  48. (en)To tease.
  49. (al)Abtasten, ablenken
  50. (fr)Balayer, analyser, explorer

tarama

  1. Taramak işi.
  2. Balık yumurtası ile yapılan bir tür meze.
  3. Gölgeleri yol yol ve çizgi çizgi olan (resim, harita).
  4. Hızlıca çift yönlü penalama.
  5. Televizyonda yayınlanmak üzere oluşturulan bir görüntüyü ince bir ışık demeti ile süpürerek, bir akımmıknatıssal dalgayı kipleyecek resme uygun imlemler elde etme.
  6. Televizyonda yayınlanmak üzere oluşturulan bir görüntüyü ince bir ışık demeti ile süpürerek, bir akımmıknatıssal dalgayı kipleyecek resme uygun imlemler elde etme.
  7. Bk. giriş.
  8. Bir elektron demetinin, alıcıda merceğin verdiği resmi çözümlemek, almaçta aynı resmi oluşturmak için, birincisinde ereği, ikincisinde görüntülüğü düzenli biçimde dolaşması.
  9. Bir bölgenin veya nüfusun özel bir amaç için ayrıntılı muayenesi.
  10. Cyprinidae familyasından olan sazan balığının yumurtalıklarının temizlenmesi, koruyucu katkı maddeleri eklenmiş tuzla salamura edilmesi, yarım fıçılara bir kat tuz, bir kat yumurtalık yerleştirilerek bir hafta bekletilmesi, tuzlu ve kanlı sularının süzülmesinden sonra ikinci kez fıçıya, yukarıda belirtildiği biçimde istiflenerek salamura edilmesiyle elde edilen havyar, sazan havyarı.

tarama ağı

  1. (en)Sweep net.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

taramatarama ağıtarama aleti kullanmaktarama anahtarıtarama anahtaritaratarabtarabatarabefsatarabenduztartar and feathertar archiving utilitytar brushtar heels
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın