talus ne demek?
- Aşık kemiği
- Bkz. topuk
- Litoral zonun alt kısmından başlayarak profundal zona kadar devam eden eğimli kısım.
- Meyil, yokuşun dibindeki kaya parçaları
- Ayak bileği
- Birikinti
Sloping pile of rock fragments at the bottom of a cliff.
aşık
- Birisine tutkun.
- Dalgın, unutkan.
- Bir kimseye veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutkun (kimse)
- "Ahbap, arkadaş" anlamında bir seslenme sözü.
- Halk ozanı.
- Sevişen bir çiftten kadına oranla genellikle erkeğe verilen ad.
- Yapı çatılarında uzun mertek, aşırma.
- Tavuklarda görülen bir hastalık.
- Dalgın, kalender (kimse).
- Aşık kemiği.
topuk
- Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü
- Ökçe
- Belli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku veya cevher kütlesi.
- Ayağın art bölgesi.
Ankle.
Self.
Bank.
Shoal.
Overfall.
Heel.
talus fan
- Lığ yelpazesi
talu
- 1. seçkin, seçilmiş, güzel. 2. iki kürek kemiği arası.
- Seçkin, seçilmiş, güze
- İki kürek kemiği arası.